Adanali , İstambul Böyle Kapışma Görmedi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Adanali , İstambul Böyle Kapışma Görmedi

dizi,adanali,sereney,oktay kaynarca,adanali seyret,adanali izle,maraz,ali,idil,yavuz komiser,adanali fan,izle,adanali dizisi,efsanevi,dadava,yavuz komiser,maraz,maraz ali,tilki timur,istambul çete,kapışma,adanalı imza,idil,muhammed,davut ,kapışma görmedi,
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
adanalifan Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Ara. 22, 2008 10:17 am
C.tesi Ara. 20, 2008 11:41 am
C.tesi Ara. 20, 2008 11:14 am
Cuma Ara. 05, 2008 10:59 am
Perş. Ara. 04, 2008 12:47 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 5:02 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:54 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:52 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:51 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 11:07 am

Röportajlar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Üye Bilgileri
Efsanevi

Administrator
Administrator
1 2
Efsanevi
3 4


Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 18/11/08 Rep Puanı:1223 Mesaj Sayısı : 223 Nerden : Kayseri Hangi dizi : Ögrenci Lakap : Efsanevi

Röportajlar Vide
MesajKonu: Röportajlar Röportajlar Icon_minitimePtsi Ara. 01, 2008 7:28 pm

Yakışıklılığı hazmettim...

2001 Best
Model of the World birincisi Mehmet Akif Alakurt, ekranların yeni
yakışıklı ve duyarlı ağası oldu. “Sıla” dizisinde Boran Ağa’yı
canlandıran Alakurt, gerçek hayatta da epey ağır takılıyor. Kendini
“dengeli bir maço” olarak tanımlıyor, yakın bir zamanda aile babası
olmayı planlıyor. Bir de, oturduğu yerde içinden dans ediyor! İşte
Alakurt’un Elle dergisinin aralık sayısına verdiği röportajdan ilginç
bir bölüm...

Sizin şansınıza hep böyle sosyal içerikli diziler mi denk geliyor? Ortalıkta bu kadar ’laylaylom’ dizi varken...

*
Denk gelmek değil... Ben hiçbir şeyi şansa bırakmayı sevmem. Daha önce
oynadığım "Kırık Ayna" dizisinde de töre meselesi vardı. "Hacı"da
radikal İslamcı bir genci oynuyordum. Mümkün mertebe hayatın içinden
konular olmasına dikkat ediyorum, uydurmasyon senaryo beni
etkilemiyor...

İnsanlar sizi dizilerden tanıyor ama öncesinde
modellik yaptığınız ve 27 yaşında olduğunuz dışında hakkınızda pek bir
şey bilinmiyor. Kimsiniz siz?...

*İstanbul doğumluyum. Annem
Samsunlu, babam Fatsalı. Normal bir Türk ailesiyiz. Beş kardeşin en
küçüğüyüm, üç ablam, bir abim var. Sizinle hem ablalar, hem abi, hem de
anne-baba ilgilenince biraz şımarık oluyorsunuz. Küçüklüğümden beri
ailemden talep ettiğim her şey yerine getirilmiştir...

Lise yıllarında mı başladı modellik?...

*
Evet, annem vasıtasıyla başladım, beni o yönlendirdi. Lise son
sınıftayken televizyonda zap yaparken tesadüfen Best Model yarışmasına
denk geldim...

Hayal Gücüm Cok Genis...

Dans etmeyi de seviyor musunuz?...

*Dıştan değil de içimden dans eden bir insanım...

Nasıl oluyor o?...

*İnsan
eğer isterse her şeyi beyninde yapar. Hani derler ya, eğer bir erkeksen
ve bir kadına bakıp onunla birlikte olmayı düşünüyorsan, eşini aldatmış
sayılırsın diye...

Bu mantıkla, aklından birini öldürmeyi geçirmekle öldürmek de aynı şey?...

*Günde
kaç kez kafandan birini öldürmeyi geçirirsin ki? Açıkçası benim aklıma
gelmez bu... Biri çok çok çok sinirimi bozmadıysa onu öldürmeyi
düşünmem. Ancak her ne olursa olsun bir insan kafasından bir başkasını
öldürmeyi geçirdiyse, onda potansiyel vardır...

Hayal gücü çok geniş bir insanın bakış açısı mı bu?...

*Geniştir. Hele küçükken çok daha genişti. Gaziantep’te askerlik yaptım ve askerlikten sonra biraz düşüşe geçti hayal gücüm...

Bu
hayallerinizden biri de televizyonda müziğini çok beğenerek tesadüfen
keşfettiğiniz Best Model yarışmasına katılıp orada birinci seçilmek
miydi?..

*Orada birincilik kazanma duygusu beni çok etkiledi.
Mesela birincinin boynuna kurdeleyi taktıklarında ben o resimde kendimi
hayal ettim. Kendi kendime "Bu yarışmaya katılıp birinci olacağım"
dedim. Gerçekten de yarışmaya katıldım, birinci oldum ve modelliğe
başladım. Modellikte çok güzel işler yaptım. Lacoste’un dünya
kataloğunu çektim. Lacoste’un çalıştığı ilk Türk modelim. Reklam
filmlerinde oynadım, kaliteli işlerde yer aldım. Modellik hayatım en
fazla iki yıl sürdü ama hep güzel işler yaptım...

Oyunculuğa "Kırık Ayna" adlı diziyle adım ınız, değil mi?...

*2001
ya da 2002’ydi ve çok ağır bir karakterdi o. Ben 21-22 yaşındaydım ve
Kadir İnanır’a kafa tutacak bir adamı oynuyorum. Orada da kan davası
güden bir genci oynuyorum. Bir de Kadir İnanır’la oynuyorsun ve onun
karşısında durup ezilmemek zorundasın. Bunu başardım o yaşta. Bana
oyunculuğu sevdiren insanlar da dizinin yönetmeni Şerif Gören ve Kadir
İnanır’dır zaten...

Yakışıklı olmak bir oyuncu için dezavantaj mıdır?...

*Değil
tabii ki... Her şey gözlerde bitiyor. Yakışıklı olduğumu 18 yaşında
özümsedim. Hazımsızlık çekseydim o durum ekrana yansırdı. Ben
yakışıklılığımı da fiziğimi de hazmetmişim...

Hazmetmek nasıl oluyor?...

*Hazmedemeyen
sürekli kasılıp poz atan tipler yani, benim öyle bir derdim yok.
Birisinin bana gelip de "Çok yakışıklısın" demesine gerek yok, ben
biliyorum yakışıklı olduğumu. Yakışıklıyım diye dolaştığın zaman bu bir
dezavantaj olur. O zaman işin kasıntılık boyutu ortaya çıkar ve seyirci
bunu anlar...

Mankenlikten geldiğiniz için oyuncular arasında horlandınız mı?...

*Öyle
bir şey olmadı. Ama tabii ilk başladığınızda insanların sohbetine
giremiyorsunuz, bu işi bilmediğiniz için dışarıdan bakıyorsunuz. Bence
oyunculukta illa okullu olmak gerekmiyor ama empati kurarak, okuyarak
ve oyunculuğun matematiğini anlayarak kendini geliştirmeli insan. Bu
bir enerji işi, kuru kuru eğitimle olmaz, 20 yıl eğitim de alsan işe
ruh katmazsan o iş sahte olur. Ayrıca görsel olarak güzel bir insan da
hayata 1-0 önde başlar...

Popülariteden Korkmam...

Mardin’de yaşayan bir ağa bu kadar yakışıklı ve cool olabilir mi sahiden?..

*Sana bir şey sorabilir miyim? Atatürk’ün karizmasını nasıl buluyorsun?..

Müthiş tabii ki...

*O zaman bu mantıkla, bu kadar mükemmel bir insan aynı zamanda bu kadar karizmatik ve iyi olamaz...

Peki ikinci örnek verebilir misin?...

*Gündeme damgasını vurmuş insanlar her yerden çıkabilir...

Boran böyle bir karakter mi sizce?..

*Evet
bir döneme damgasını vurmuş. Demek ki, bu adam gerçekten yaşamış. Ben
bu diziye başlamadan önce Ağa ve Devlet diye bir kitap okudum. Orada
öyle ağalardan bahsediyorlar ki benim oynadığım Boran Ağa’ya beş
basar...

Radikal İslamcı bir karakteri canlandırdığınız sırada, "Türbanlı bir kızla evlenebilirim" demiştiniz...

*Ama
"Kıstasları uyarsa" dedim. İnsanları inançlarıyla değerlendirmek
cahilliğin en büyüğüdür. Ben çağdaş yaşam koşullarında yaşayan ve böyle
eğitilen biriyim, zamanın ilerlediğinin de, bazı şeylerin değiştiğinin
de farkındayım. Dış görünüş değil, paylaştığınız şeyler önemlidir. Ben
kapalı olup da çok modern düşünceye sahip insanlar tanıdım. İnanç çok
farklı bir boyut çünkü. Fakat en tehlikeli şey türbanı siyasi amaçlar
için kullanmak...

Artık şöhretli olma yolundasınız...

*
Hayatımda her zaman adımlarımı kaldırabileceğim zamanda ım. Hazımsızlık
çekeceğim hiçbir işe girmem. Popülaritenin ne olduğunu da gördüm,
hiçbir korkum yok...

Kadinima Sahip Cikarim...

Sizde maçoluk var mı biraz?...

*Var
ama dengeli bir maçoluk. Korumacı bir tarafım vardır, kadınıma sahip
çıkarım. Sahiplenirim. Delikanlılık anlamında bir maçoyum. Ama benim
için delikanlılık farklı bir anlama geliyor, serserilikle delikanlılık
birbirine çok karıştırılıyor...

Peki sizin için ne anlama geliyor delikanlılık?...

*Beyefendi
olmak. Delikanlılık beline silah takıp, adam dövmek değildir. Bunu
yaptığın zaman delikanlı değilsin, it kopuksun. Delikanlılık, kadına
saygı göstermektir...

Nasıl bir kadından etkilenirsiniz?...

*Kimseyi
gözünde büyütmeyecek ve özgüvenli olacak. Zaafları olmayacak, ben zaaf
konusuna çok takığım. Bir zaaf hissettiğimde çok rahatsız olurum ve
giderim. Kendisinin ne olduğunu ve olmadığını bilecek, kendi ayakları
üzerinde duracak, becerikli olacak. Arkamı döndüğümde onu merak
etmemeliyim. Öyle ezik insanları sevmiyorum...

Size karşı zaafı olsa da mı?...

* Zaaf çok tehlikeli bir şey, başka şeylere yol açabilir. Boyumu posumu herkes sever, karakterimi kişiliğimi sevmeli...

Çok yüksek standartlarınız var...

*Ne
yapayım, çok ince eleyip sık dokuyorum, çünkü ben palavradan ilişki
insanı değilim. Hayatımı doldurmak için bir kadınla beraber olmaya
ihtiyacım yok. Evlilik kurumuna çok önem veriyorum. Evlenmeyi ve çocuk
sahibi olmayı düşünüyorum...

Evlilik yakın gelecekteki planlarınız arasında mı?...

*Yani kafamda olan şeyler bunlar. Benden iyi aile babası olur...İlişkide gaddarımdır...

Belli bir kadın tipiniz var mı?...

*Gözüme hoş gelen belli bir kadın tipi var ama söylemeyeceğim...

Niye söylemiyorsunuz, diğerleri üzülmesin diye mi?...

*Benim
için bakışlar çok önemlidir. Ben insan bakışına hayranım. Göz
hastasıyım, hele de doğru bakmayı bilen bir insansa. Sadakati, güveni,
teslimiyeti gözlerden almak çok önemli. Ben çok ince şeylere takılırım,
pek çok ilişkimi böyle şeyler yüzünden bitirmişimdir. Mesela bir an
samimiyetsiz bir bakış yakalarsam biter. Gaddarımdır. Böylece üç sene
sonra bitecek bir şeyi önceden algılayıp yolu baştan kapatırım...

Böyle yaparak kalplerini kırıyorsunuz ama?...

*Üç sene sonra kırılacağına o zaman kırılsın. Ben bunu önceden görebiliyorsam ne yapabilirim?
Domuzun boynuna inci takmam!...

Aşk adamı mısınız?...

*Evet,
çok severim. Sevginin olmadığı bir ilişkide var olmam. Sevdiğimi de
gösteririm. Ama hak edene hak ettiği kadar. Yani domuzun boynuna inci
takmam...

Kıymetinizi bilmeyen oldu mu peki?...

*Tabii
olmuştur ama bu onun zekasıyla ilgili bir şey. Ben ilişkilerimde çok
farklıyımdır. Güzel şeyler yaşarım ve güzel şeyler hissettiririm. İyi
bir sevgiliyim. Ama doğru şeyler doğru insanla ortaya çıkar. Bir
insanın bana ruhunu teslim ettiğini bakışlarından anlarım. Ruhunu
teslim ettiği zaman her şey güzel olur.
Efsanevi Kullanıcının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ulaşım https://adanalifan.ace.st

Röportajlar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Adanali , İstambul Böyle Kapışma Görmedi :: Adanalı Dizisi Oyuncular :: Mehmet Akif Alakurt -
adanalifan Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Ptsi Ara. 22, 2008 10:17 am
C.tesi Ara. 20, 2008 11:41 am
C.tesi Ara. 20, 2008 11:14 am
Cuma Ara. 05, 2008 10:59 am
Perş. Ara. 04, 2008 12:47 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 5:02 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:54 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:52 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 12:51 pm
Çarş. Ara. 03, 2008 11:07 am